Yeme bozukluğu neden olur? – Sağlık Haberleri

0

Psikiyatrist Dr. Aysu Yakin Olgun ise yeme bozuklukları konusunda bilgiler verdi. Uzmanlar yeme bozukluklarının, yemekle normal ilişkinin bozulduğu psikiyatrik hastalıklar olarak tanımlandığını söyledi. Dr Olgun, “Bu bozukluklar çoğu zaman tek başına ortaya çıkabildiği gibi, birçok psikiyatrik hastalıkla da ilişkilendirilebilmektedir. Yeme bozukluklarının yanı sıra anksiyete bozuklukları, duygudurum bozuklukları, dürtü kontrol bozuklukları gibi durumlar da ortaya çıkabilir. “Ayrıca bazı tedaviler ve tıbbi durumlar iştahta uzun vadeli değişikliklere neden olabilir ve bu da yeme bozukluklarına zemin hazırlayabilir” dedi.

“Yeme bozukluklarıyla mücadelede kilo kontrolünün önemi”

Yeme bozuklukları ile kilo durumu arasındaki ilişkiden bahseden Uzman. Olgun, şöyle konuştu: “Bu karmaşık tabloda tıkınırcasına yeme, duygusal yeme, gece yeme, bulimia ve anoreksiya nervoza gibi çeşitli yeme bozuklukları belirginleşiyor. Bu bozuklukların çoğunda aşırı kilo alımı görülse de yapılan çalışmalar, başarılı kilo kaybı sonrasında kilo almanın yeme bozukluklarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. “Dolayısıyla yeme bozukluklarının tespiti ve üstesinden gelinmesi, kilo verdikten sonra kiloyu korumak ve sağlıklı yaşam için önemli görünüyor” dedi.

“Yemek, duygularla baş etmek için yenir”

Uzman, duygusal açlığın son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz bir durum haline geldiğinin altını çiziyor. Dr Olgun, şunları söyledi: “İnsanların, özellikle de duygularını düzenlemekte zorluk çekenlerin, olumsuz duygularla baş edebilmek için duygusal yemek yedikleri biliniyor. Bireylerin fiziksel açlık ve tokluk sinyallerini yeterince tanıyamaması aşırı yeme davranışlarını kontrol edememelerine yol açabilmektedir. “Bazı durumlarda duygusal uyarılma nedeniyle aşırı yemenin, duyguların fiziksel açlıktan ayırt edilememesi sonucu ortaya çıkabildiğini görüyoruz.”

“Duygusal yeme alışkanlıkları kısır döngüler yaratır”

Uzman, gıdanın özellikle son yıllarda daha kolay ulaşılabilir hale geldiğini söyledi. Dr. Olgun şöyle devam etti:

“Yemeğin doyurucu özelliklerinin yanı sıra hoş etkileri de ön plana çıkıyor. Bu, insanları atıştırmaya veya yemeye yönlendirir; bu da olumsuz duygularla baş etmenin hızlı ama işe yaramaz bir yoludur. Bunun sonucunda kısa vadede bunalmak-yemek yeme-pişmanlık duymak ve tekrar bunalmak-yemek yemek gibi kısır döngüler daha sık yaşanır.

“Hastalıklarla ilgili olumsuz deneyimler yaşayan kişilerde ortaya çıkar.”

Uzman, son yıllarda sağlıklı beslenme trendleriyle birlikte “ortoreksiya” kavramının ortaya çıktığını söyledi. Dr. Olgun şu bilgileri paylaştı:

“Sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşama takıntısı olarak tanımlayabileceğimiz bu durum, kalori sayma, vücudu sık sık kontrol etme, sağlıklı olmadığı düşünülen herhangi bir yiyecek veya aktiviteye yaklaşmama, yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi gibi durumların ortaya çıktığı bir durumdur. egzersiz zihnin gündemini sürekli meşgul eder. “Genellikle takıntılı kişilerde, sağlık sorunu yaşayanlarda ya da yakın zamanda hastalıkla ilgili olumsuz deneyimler yaşayan kişilerde ortaya çıktığı düşünülüyor.”

“Yeme bozuklukları tedavisinde psikoterapi ve ilaçların önemi”

Uzman, yeme bozukluğu olan bireylerle yapılan görüşmelerde altta yatan psikolojik nedenlerin ve varsa ek psikiyatrik hastalıkların tespit edildiğini söyledi. Dr. Olgun, açıklamasını şu şekilde tamamladı:

“Tanılara göre ilaç ve psikoterapiyle iyilik halini hedefliyoruz. Psikoterapötik görüşmelerde yeme davranışları psikolojik açıdan ele alınırken, bilişsel davranışçı terapinin ilkeleri, farkındalık egzersizleri ve sezgisel yeme teknikleri kullanılmaktadır. Bu sayede bireyin besinle ilişkisi olumlu yönde düzenlenmekte ve var olan psikolojik belirtiler iyileştirilmektedir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Antalya Haber Sunucu
meritking